Aynı anlama gelen başka bir kelimeyi all too oftenbilebilirim?
Anadili İngilizce olan kişinin cevabı
Rebecca
all to often yerine frequently, oftenkullanılabilir.
Rebecca
all to often yerine frequently, oftenkullanılabilir.
12/26
1
Sweetiekelimesi sadece çocuklar için mi geçerli?
Bu doğru, sweetieçoğunlukla çocuklar için kullanılıyor. Örnek: How was your day at school, sweetie? (Okulda günün nasıldı oğlum?)
2
someone boltedifadesini ne zaman kullanıyorsunuz?
Boltedesas olarak, bir insan veya hayvan, geç kaldıkları veya korktukları bir durumda aniden hızlı koşmaya başladığında kullanılır. Örnek: She bolted when she found out she was late for work. (İşe geç kaldığını anlayınca hızlı koşmaya başladı.)
3
Train of somethinggenel bir ifade midir?
Train of thoughtyaygın bir ifadedir, ancak burada trenin adı olarak train of thoughtkullanılmıştır. Bu ifadenin asıl anlamı, birinin düşünme biçimine veya bir dizi fikre atıfta bulunmaktır. Örnek: He interrupted my train of thought. (Düşüncemi böldü.) Örnek: I just had a weird train of thought. (Aklıma tuhaf bir fikir geldi)
4
Microcosmne anlama geliyor?
Buradaki microcosm, bir nesnenin özelliklerini veya bireyselliğini minyatür bir şekilde ifade eden bir yere, topluluğa veya duruma atıfta bulunan bir mikro kozmos veya mikro kozmos anlamına gelir. Örneğin, bir sokağın bir bütün olarak ülkenin özelliklerini veya demografisini yansıttığını varsayalım. Başka bir deyişle, tüm ülkenin minyatür bir versiyonu olan bir little world veya microcosmdiyebilirsiniz. Yani, Tim Cook'un burada söylemeye çalıştığı şey, şirkette şimdiye kadar yaptıklarından daha büyük bir dizi tartışmaya sahip olduklarıdır ve bunu temsil eden ATT tartışmalardır. Örnek: This snow globe is like a microcosm of my city during winter. (Bu kar kubbesi, kışın şehrimizin minyatür bir versiyonudur.) Örnek: We sampled subsets of the population to draw conclusions about the whole population. This is an example of a microcosm. (Alt popülasyon, tüm üst grup hakkında sonuçlar çıkarmak için örneklenmiştir, bu da bir indirgeme örneğidir.)
5
Benefit of somethingne anlama geliyor?
Give someone the benefit of the doubt, doğru olduğu ortaya çıkmadıkça birinin dürüst olduğuna inanma eylemidir. Başka bir deyişle, dürüst olup olmayacağını bilmiyor ama buna inanacak. Anlatıcı bunu, kız kardeşinin annesine güvenmediğini ve ondan her zaman şüphelendiğini belirtmek için söylüyor. Örnek: The employee said she was late because of a traffic jam, so her boss gave her the benefit of the doubt. (Garson trafik nedeniyle geç kaldığını söylediğinde, patronu buna inanmaya karar verir.) Örnek: Give me the benefit of the doubt. I have never lied to you. (Ona güven, yalan söylediğimi gördün mü?)
İfadeyi bir testle tamamlayın!
Sıklıkla, bu karışıklığı vurgulayan başka bir başlık var.