be off the tableBu cümlenin diğer örneklerini bilmek istiyorum.
Anadili İngilizce olan kişinin cevabı
Rebecca
Off the table, bir şeyin artık mevcut olmadığı veya dikkate alınmadığı anlamına gelir. İşte bazı örnekler. Örnek: You should apply for the job soon. If you wait too long, it might be off the table. (Yakında bir iş bulmanız gerekiyor, çok beklerseniz iş bulamazsınız) Örnek: We will only be talking about the budget in this meeting. All other topics are off the table. (Bu toplantıda sadece bütçe hakkında konuşacağız, başka bir şey hakkında konuşmayacağız.) Örnek: Someone is already bringing a salad tonight so salad is off the table. (Birisi bu akşam zaten bir salata getirdi, bu yüzden eksik olacak.)