What is "upsies"?

Anadili İngilizce olan kişinin cevabı
Rebecca
"Upsies" is an informal way of saying to go up. It's not a commonly used term and may just be used to make this scene look cute.

Rebecca
"Upsies" is an informal way of saying to go up. It's not a commonly used term and may just be used to make this scene look cute.
12/19
1
Podcastnedir?
Podcast, Korece'de podcast olarak adlandırılan yabancı bir kelime olarak da adlandırılır. Bu, bir dizi ses bölümünü veya bunların medya dosyalarını ifade eder. Genellikle podcast'in herkesin kolayca erişebileceği ses platformuna yüklenir ve dinleyiciler onu indirebilir ve keyfini çıkarabilir. Podcast'ler çeşitli konularda, biçimlerde ve uzunluklarda gelir. Örnek: There's a new episode out from my favorite podcast today. (En sevdiğim podcast bugün yeni bir bölüm yayınladı.) Örnek: I like to listen to podcasts while I work. (Çalışırken podcast dinlemeyi severim)
2
Strike yerine attackkullanmak uygun mudur?
Aslında, strikeve attacknüansları biraz farklı! Her şeyden önce, striketek bir saldırı veya darbeyi ifade eder. Aradaki fark, attack'in strikegibi tek seferlik saldırılardan ziyade daha uzun süreli saldırılar içermesidir. Ama en azından bu durumda, strike yerine attackkullanmak uygun görünüyor. Her ikisi de bir kavga veya saldırının başlamak üzere olduğunu gösteriyor. Örnek: Are you ready? Attack! (Hazır mısın? saldırı!) Örnek: Just one more strike, and he'd be unconscious. (Bir atış daha yaparsa bilincini kaybeder) Örnek: Did you see the news? Someone was attacked last night. They had to go to the hospital. (Haberleri gördünüz mü? dün gece biri saldırıya uğradı ve hastaneye götürüldüğünü söylediler.) Örnek: I was struck on the arm during a fight. (Kavga sırasında kolumdan vuruldum) Örnek: Those bugs could attack at any moment. = Those bugs could strike at any moment. (Böcekler her an saldıracak)
3
Tuvaletle ilgili şakalar burada olduğu kadar sık kullanılıyor mu?
Hayır, değil. Bu sadece bir ifade. I'm going to just flush myself down the toiletsöyledi çünkü Chandler eşcinsel olduğunu düşündüğü şeyden çok utanıyordu. I could just die, utanç için daha yaygın bir ifadedir. I made a fool of myself, that will be egg on my face gibi daha birçok ifade var.
4
disposableve expendable arasındaki fark nedir?
Bir şeyin disposableolduğunu söylediğimizde, yalnızca bir kez kullanılması ve daha sonra atılması veya artık mevcut olmadığında atılması gerektiği anlamına gelir. Ancak bir şeyin expendableolduğunu söylediğimizde, diğer daha büyük amaçlara kıyasla nispeten daha az değeri veya önemi olduğu için gerekli olmadığı anlamına gelir. Örnek: The flowers for the reception party are expendable compared to having live music during the event. Let's book the band first before getting flowers. (Resepsiyon partisindeki çiçekler, etkinlik sırasında çalınacak canlı müziğe kıyasla o kadar önemli değil, bu yüzden çiçekleri satın almadan önce grubunuzu ayırttığınızdan emin olun.) Örnek: We need some disposable cups and plates for the party, then we don't have to clean as much afterwards. (Parti için tek kullanımlık bardak ve tabaklara ihtiyacım var, bu yüzden bittiğinde onları silmek zorunda kalmıyorum)
5
Come up withne anlama geliyor?
Come up with, baskı altında bir şey üretmek anlamına gelir. Örnek: She came up with a great idea for her science project. (Bir bilim ödevi için harika bir fikir buldu.) Örnek: I need to come up with a new plan. (Yeni bir plan yapmam gerekiyor) Örnek: We should come up with ideas for her birthday party. (Doğum günü partisi için bir fikir düşünmem gerekiyor)
İfadeyi bir testle tamamlayın!
Yükseliyor!