Throw a party hold a partyanlamına mı geliyor?
Anadili İngilizce olan kişinin cevabı
Rebecca
Throw a party hold a party (parti vermek) anlamına gelir. Have a partyolarak da tanımlanabilir.
Rebecca
Throw a party hold a party (parti vermek) anlamına gelir. Have a partyolarak da tanımlanabilir.
11/05
1
Burada breakne anlama geliyor?
Buradaki breakkelimesi ikna etmek anlamına gelir. Monica, Phoebe ve Rachel'ın Chandler'ı kendileriyle bir hediye bulmaya ikna edeceklerini düşündüğünü söyledi. Chandler hediyeyi aramaması gerektiğini bilse de, kolayca ikna edileceğini biliyordu.
2
Crazy nastyne anlama geliyor?
Buradaki crazy nastysıfatını vurgulamak için kullanılır. Crazy, very, really, extremely, intensely (çok, çok) anlamında kullanılabilecek gayri resmi bir kelimedir. Örnek: Well, that was crazy stupid. (Bu gerçekten aptalcaydı.) Örnek: She is crazy beautiful. (O çok güzel.)
3
Monica'ya your steady handdemek ne anlama geliyor?
Steady hands, Monica'nın erkeklerle soyunma odalarında nasıl sakin olabileceğini ifade ediyor. Rachel oda değiştirmek istemiyor, bu yüzden sakin davranmıyor. Monica, onun aksine, sakince erkekler tuvaletine taşınmayı düşünüyor.
4
Burada stablene anlama geliyor? Fiil stableile aynı anlama gelmez!
stableismi, özellikle at gibi hayvanların yaşadığı bir bina anlamına gelir. Çoğu zaman bina, her bir hayvanı izole etmek için ayrı alanlara bölünmüştür. İstikrarlı vb. anlamını taşıyan stablesıfatıyla hiçbir ilgisi yoktur. Örnek: We bring the horses out of the stable three times a day so they can walk around. (Atı günde üç kez ahırdan çıkarın ve dolaşmasına izin verin) Örnek: I visit the horse stable on weekends so I can see my horse and ride him. (Hafta sonları atlarımı görmek ve onlara binmek için ahırlara giderdim.)
5
"funnily enough" bir deyim midir? Bu ne anlama geliyor?
Funnily enough, surprisingly ile aynı anlama gelir (şaşırtıcı bir şekilde), ancak bu bir deyim değildir. Şaşırtıcı bir şey doğru olduğunda kullanılan bir ifadedir. Örnek: Funnily enough, I am the only person in my family who doesn't like watching TV. (Şaşırtıcı bir şekilde, ailemde TV izlemeyi sevmeyen tek kişi benim.) Örnek: Funnily enough, the person I'm dating is completely different than me. (Şaşırtıcı bir şekilde, şu anda görüştüğüm kişi benim tam tersi.)
İfadeyi bir testle tamamlayın!
Yeni ailemizi kutlamak için büyük bir parti vermeliyiz!