Throw a party hold a partyanlamına mı geliyor?

Anadili İngilizce olan kişinin cevabı
Rebecca
Throw a party hold a party (parti vermek) anlamına gelir. Have a partyolarak da tanımlanabilir.
Rebecca
Throw a party hold a party (parti vermek) anlamına gelir. Have a partyolarak da tanımlanabilir.
04/21
1
Burada countne anlama geliyor? Bu, sayarken ya da başka bir şey derken kastettiğinden farklı değil mi?
countbu durumda matter(önemli) anlamına gelir. Konuşmacının söyledikleri it's the thought that matters [is important].ile aynı. Örnek: Your vote still counts even if you cast an empty ballot. (Boş oy kullansanız bile oyunuz geçerli olacaktır.) Örnek: This is your last shot. Make it count! (Bu senin son şansın, kıymetini bil!)
2
Get proofedgünlük hayatta kullanılabilecek bir ifade midir?
Bu get proofed, get proof-read'in kısaltmasıdır, yani bir başkası tarafından yazılmış bir belgeyi okur ve yanlış olmadığından emin olmak için kontrol eder. Bu, Proofed'nin yaygın bir ifadesi değildir ve dilbilgisi açısından doğru değildir. Dilbilgisi açısından doğru ifade proof-read. Örnek: She is proof-reading my essay so I can edit. (Makalemi düzeltebilmem için düzeltiyor.)
3
Quirksne anlama geliyor?
Quirks, başkalarının biraz garip ve sıradışı bulabileceği, birinin duruşu, ilginç ve benzersiz tutum ve alışkanlıklarını ifade eder. Örnek: She has some strange quirks. (Biraz tuhaf bir alışkanlığı var.) Örnek: He has this quirk where he touches his ear before he eats his food. (Çocuğun yemekten önce kulaklarına dokunma alışkanlığı vardır.)
4
SNSile ilgili olarak kullanabileceğiniz tek edatlar on?
Bir SNSyapmaktan bahsederken, onen sık kullanılan edattır. Edatlara ek olarak, haveen sık kullanılan fiildir. Örnek: I haven't been on Facebook for a long time, so I don't know what people are up to. (Uzun zamandır Facebook'a girmiyorum, bu yüzden insanların ne yaptığını bilmiyorum.) Örnek: Do you have Instagram? Let's follow each other. (Instagram'ınız var mı?
5
Zorunludur, neden willkullanılır?
Aslında burada konuşulan will, olacakları herkese resmi olarak duyurmanın bir yolu olarak kullanılıyor. Başka bir deyişle, hem tahmin etme (prediction) hem de olmak üzere olan şey hakkında yönlendirme (instructuon) anlamını içerir. Bu videoda, mahkeme salonundaki en kıdemli kişi olan yargıç içeri giriyor ve hem jüri üyelerinden hem de gözlemcilerden ayağa kalkmaları isteniyor. Örnek: Oh, sorry. I forgot your drink. Sally will go back and get it! (Oops, üzgünüm, içmeyi unuttun, Sally geri dönüp alacak!) Örnek: Keep watching! You will see how the ballet dancers point their toes. (Not! Bir balerin ayak parmaklarını nasıl yaptığını görebilirsiniz.)
İfadeyi bir testle tamamlayın!
We
gotta
throw
a
huge
party
to
celebrate
our
new
family!
Yeni ailemizi kutlamak için büyük bir parti vermeliyiz!