Şimdiye kadar, affordkelimesinin bir şey için ödeme yapma yeteneği anlamına geldiğini düşündüm. Bu bağlamda, saygı kazanmak için mi?
Anadili İngilizce olan kişinin cevabı
Rebecca
Bu keskin bir nokta! Aslında afford, teklif etmek (provide), teklif etmek (offer) ve tedarik etmek (supply) olarak da yorumlanabilir. Dolayısıyla Emma Watson'ın afforded the same respect as menkadınlara erkeklere davranıldığı kadar saygı gösterilmesi gerektiği şeklinde yorumlayabiliriz (women should be provided the same respect that men receive). Örnek: Every child should be afforded the same education as everyone else. (Tüm çocuklar herkesle aynı eğitimi almalıdır) Örnek: People with disabilities should be afforded the same opportunities as everyone. (Engellilere herkes gibi eşit fırsatlar tanınmalıdır)