Burada you've gotolmadan mantıklı mı?

Anadili İngilizce olan kişinin cevabı
Rebecca
Evet, burada you've gotolmadan yanlış bir cümle değil. Ancak, cümleyi Because so many people are packed in so closely... olarak değiştirmeniz gerekir.

Rebecca
Evet, burada you've gotolmadan yanlış bir cümle değil. Ancak, cümleyi Because so many people are packed in so closely... olarak değiştirmeniz gerekir.
12/18
1
Burada ingerekli mi?
Bu iyi bir soru. Difference ingenellikle iki şey arasındaki farka atıfta bulunmak için değil, bir şeydeki değişikliğe atıfta bulunmak için kullanılır. Bu durumda, how you feel, how you thinkbir değişikliği ifade eder. Örnek: I noticed a difference in the way you play piano now. (Piyano çalma şekliniz değişti.) Örnek: There's a difference in my attitude. (Tutumumu değiştirdim.) Bu yüzden bir şeylerin değiştiğini belirtmek için ingereklidir.
2
heightanahtarından mı bahsediyorsunuz? Bu benzetme yaygın mı?
Altituderakımı, yani deniz seviyesine veya zemine göre ölçülen yüksekliği ifade eder. Başlangıçta, yaylalardaki oksijen konsantrasyonu azaltıldı ve yüksek topuklu topuklu ayakkabı giymenin artan irtifa nedeniyle yargıyı bulanıklaştırdığı gerçeğiyle dalga geçmek bir şaka olarak yorumlanabilir. Örnek: The plane is flying at an altitude of 35, 000 feet above sea level. (Uçağımız deniz seviyesinden 35.000 feet yükseklikte uçuyor) Örnek: Oxygen levels decrease at high altitudes, so mountain climbers often carry oxygen tanks with them. (Yüksek irtifalarda oksijen konsantrasyonu azalır, bu nedenle dağcılar tırmanırken genellikle yanlarında oksijen tüpleri getirirler.)
3
Gerçekten "I can't hear myself speak" ifadesini çok mu kullanıyorsunuz? Bu ne anlama geliyor?
I can't hear myself speakyaygın bir ifade veya İngilizce bir deyim değildir. Burada, söylediklerinize odaklanamayacak kadar kızgın olduğunuz anlamına gelir.
4
Burada thickne anlama geliyor? Sadece kalın anlamına geldiğini sanmıyorum!
thick, sıvının ne kadar kalın, yapışkan ve zor olduğunu ifade eden çamurun viskozitesini ifade eder. Örnek: I ordered a milkshake. It was very thick and delicious. (Milkshake sipariş ettim, zengin ve lezzetliydi.) Örnek: This soup is too thick. You should add more water to it. (Bu çorba çok kalın, biraz su eklemem gerekecek.)
5
Wouldne anlama geliyor?
Would, varsayımsal bir olayın veya durumun sonucunu temsil etmek için kullanılır. Burada, geçmişte konuşmacının bakış açısından niyete atıfta bulunmak için kullanılır. Geçmişte bu noktada niyetinin bu bir yılı böyle geçirmek olduğunu söylüyor. Örnek: He said he would always love her. (Onu her zaman seveceğini söyledi) Örnek: They promised that they would help. (Yardım edeceklerine söz verdiler)
İfadeyi bir testle tamamlayın!
Çünkü o kadar yakından dolu çok insanınız var ki,