student asking question

that is all...nasıl kullanılabilir?

teacher

Anadili İngilizce olan kişinin cevabı

Rebecca

Bunu anlamak için önce şu cümleye bakalım, that is, all except Canada.. İlk olarak, that iskonuyu daha açık hale getirmek veya yukarıda belirtilen şeyin bir alt açıklamasını sağlamak için kullanılır. Buradaki anlatıcı, Kanada hariç, İngilizce konuşulan ülkelerin geri kalanının ağları üzerinden bilgi alışverişinde bulunacağını söylüyor ve buradaki that isbu durumu daha net açıklamaya hizmet ediyor. Örnek: The restaurant caters to all eating preferences. That is, except for those who are lactose-intolerant. (Bu restoran, laktoz intoleransı olanlar dışında her türlü yemek tercihine hitap etmektedir.) Örnek: All the countries of the G7 signed the agreement. That is, with the exception of one country. (Güney Kore hariç,G7 üye ülke anlaşmayı imzaladı.) İnsanlar İngilizce konuşulan ülkeleri düşündüklerinde, genellikle Birleşik Krallık merkezli İngiliz Milletler Topluluğu ülkelerini (Commonwealth of Nations) düşünürler, ancak bu biraz farklıdır ve buradaki İngilizce konuşulan ülkeler, Amerika Birleşik Devletleri'nin II. Dünya Savaşı sırasında dört ülkeyle kurduğu bir güvenlik ittifakı olan Beş Göz'e (Five eyes) atıfta bulunur: Birleşik Krallık, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda. ABD, Doğu Asya'da Almanya, Güney Kore ve Japonya ile coğrafi olarak önemli Latin Amerika ülkeleri (Meksika, Brezilya vb.) ile Hindistan ve İsrail'in başını çektiği EU'daki ortaklarını sınıflandırıyor. NATOgibi askeri bir ittifak olmasa da, savaş sonrası ABD dış politikasının çekirdeğinin çekirdeği, yani topladığı güvenlik bilgilerini ortaklaşa yönettiği için bir kan ittifakı olarak kabul edilmesiyle karakterize edilir. Başka bir deyişle, ABD ulusal güvenliğini sıralayacak olsaydınız, beş > müttefik> arkadaş olurdu.

Popüler Soru-Cevap

04/28

İfadeyi bir testle tamamlayın!

İngilizce konuşan ülkelerin istihbarat paylaşım ağı, yani Kanada hariç.