I mean kelimesini ne zaman kullanıyorsunuz? Bu çok gördüğüm bir şey.

Anadili İngilizce olan kişinin cevabı
Rebecca
I mean, birinin söylediklerini biraz daha net hale getirmek için bir açıklama veya düşünce eklediğinizde kullanılır. Ayrıca, burada kullanıldığı gibi, mutlaka bir anlam ifade etmekten ziyade bir kelimeyi vurgulamak için kullanılır. Söylenenleri vurgulamak için cümle aralarına eklenebilir ve cümledeki boşluğu doldurmak için de kullanılır. Bazen daha önce bahsedilen bir bölümü veya konuyu vurgulamak için bir cümlenin sonuna yerleştirilir. Örnek: I really like pizza. But, I mean, that pasta dish was so good. (Pizzayı severim ama yine de makarna harikaydı.) Örnek: To clarify, I mean that I personally don't like surfing. Not that I don't like surfing at all. (Açık olmak gerekirse, kişisel olarak sörf yapmayı sevmediğimi söylüyorum, sörf yapmayı hiç sevmediğimden değil.) Örnek: I mean, what she said was really hurtful. (Yani, söyledikleri gerçekten acıtıyor.) => Vurgu ve açıklama Örnek: I mean, come on. Did you have to leave the party early? (Yani, biliyor musun, partiden bu kadar erken ayrılmalıydın?) Örnek: I can't believe you dyed your hair. I mean, wow. (Saçını boyadığına inanamıyorum, yani harika.)