"Fietsersbond" nedir?
Anadili İngilizce olan kişinin cevabı
Rebecca
"Fietsersbond", bu sürücüsüz bisikletleri yapan bir organizasyondur.
Rebecca
"Fietsersbond", bu sürücüsüz bisikletleri yapan bir organizasyondur.
01/23
1
have to do withne anlama geliyor ve hangi durumlarda kullanılabilir?
Buradaki have/has to do with, birine veya bir şeye bağlı olduğunuz anlamına gelir. İki farklı nesne arasındaki bağlantıyı netleştirmek için kullanılabilir. Örnek: This has nothing to do with the current conversation, but do you know when we're getting our new books? (Bu, yaptığımız konuşmayla ilgili değil, ancak yeni bir kitap alacağımızı biliyor musunuz?) Örnek: I don't understand. What do donuts have to do with bicycles? (Bilmiyorum, çöreğin bisikletle ne ilgisi var?) = Onunla hiçbir ilgisi yok gibi görünüyor> Örnek: The problem has to do with our papers being late. (Sorun, makalemizin geç kalmasıyla ilgili.)
2
[something] on the horizonne anlama geliyor?
[something] is on the horizon, yakında bir şeyin olması muhtemel, kesinlikle olacağı anlamına gelir. Biraz abartılı, bu yüzden günlük durumlarda kullanıldığında komik gelebilir. Örnek: The weekend is on the horizon. (Hafta sonu çok yakında) Örnek: Our project deadline is on the horizon, and we haven't done any work for it yet. (Proje son teslim tarihi yaklaştı, ancak henüz hiçbir şey yapılmadı)
3
Bunun büyük bir şirketin Twitter'ı birleştirmeye çalıştığı ilk sefer olmadığını duydum, bu doğru mu?
Birleşme mi bilmiyorum ama Meta'in CEOMark Zuckerberg (eski adıyla Facebook), Twitter'ı iki kez satın almaya çalıştı. Başarılı olursa, bir merge(birleşme) yerine bir acquisition(satın alma) veya bir takeover(satın alma) olur! Örnek: I don't think the two companies should merge. (İki şirketin birleşmesi gerektiğini düşünmüyorum.) Örnek: Mark Zuckerberg acquired Instagram. (Mark Zuckerberg Instagram'ı satın aldı)
4
shine upne anlama geliyor?
Buradaki Shine upsilmek ve temizlemek anlamına gelir. Ex: I need to shine up my car soon, it's looking dull. (Yakında arabamı temizlemem gerekiyor, donuk ve donuk görünüyor.)
5
Lütfen sözdizimini like like poor Kikigibi açıklayın
Like, yukarıda belirtilen some of the dogsgöstermek için kullanılır. Bir örnek belirtmek için, konudan sonra virgül girebilir, örnekleri listeleyebilir ve listelenen örneklerden sonra virgül ekleyebilirsiniz. Örnek: Some colors, like red and purple, are difficult for colorblind people to see.(Kırmızı ve mor gibi bazı renkleri renk körü kişilerin görmesi zordur.) Örnek: A few old Disney movies, like Aladdin and The Lion King, have been recently made into live action movies.(Aladdin ve Aslan Kral gibi eski Disney filmleri yakın zamanda canlı aksiyon filmlerine dönüştürüldü.)
İfadeyi bir testle tamamlayın!
At
the
Fietsersbond,
we
feel
that
this
is
the
biggest
invention
since
the
invention
of
the
bicycle
itself.
Fietsersbond'da bunun bisikletin icadından bu yana en büyük buluş olduğunu düşünüyoruz.