she's she has?
Anadili İngilizce olan kişinin cevabı
Rebecca
Doğru, burada she's she hasanlamına geliyor.
Rebecca
Doğru, burada she's she hasanlamına geliyor.
12/21
1
Geofencingne anlama geliyor? Bize bir örnek verin!
Geofencing, gerçek dünyadaki bir coğrafi konumun hayali bir sınırı veya parametresi için kullanılan bir jargon terimidir. Bu nedenle, cihazınız kapanırsa veya geofencegirerse, başka uyarılar, bildirimler veya diğer bilgileri alabilirsiniz. Tam bir konum belirleyemeseniz bile, konumuna giden yaklaşık rotayı takip edebilirsiniz. Örnek: When I got to the mall, I received an email from my favorite store there. (Bir mağazaya girdiğimde favori mağazamdan bir e-posta aldım.) Örnek: Some countries use geofencing via BlueTooth to track COVID-19 cases. (Bazı ülkeler, koronavirüs ile enfekte olan insan sayısını izlemek için Bluetooth tabanlı coğrafi sınırlama teknolojisini kullanıyor.) Örnek: Geofencing improves marketing. (Geofencing teknolojisi pazarlamayı geliştirir) Örnek: I went to orientation at my university today and received so many alerts about textbooks for sale. They have efficient geofencing. (Bugün bir üniversite oryantasyonuna katıldım ve oldukça verimli coğrafi sınırlama teknikleri olan ders kitabı satışları hakkında bir sürü bildirim aldım.)
2
just not me just not myselfile değiştirseydim, cümlenin anlamını değiştirir miydi?
Just not [me/him/her/them/you], kişinin normalden farklı davranmasını, kendisinden farklı davranmasını ifade eder. Başka bir deyişle, me yerine myselfkullanırsanız, cümlenin anlamı değişecektir. Örnek: You're so angry today. It's just not [like] you. (Bugün çok kızgınsın, bu senin gibi değil.) Örnek: This just isn't me. I don't think I'm being true to myself. (Bu benim gibi değil, kendime karşı dürüst olduğumu hissetmiyorum.)
3
Neden well?
Buradaki well, daha sonra ne söyleyeceğinizi düşünürken veya bir anlaşma aracı olarak kullanılan bir ünlemdir. Örnek: The food, well, was delicious. (yemekler muhteşem... Çok lezzetliydi!) Örnek: Well, that sounds like a great idea! (Vay canına, bu harika bir fikir!)
4
Burada grounded yerine baseddemek doğru mu?
Evet bu doğru! grounded yerine baseddiyebilirsiniz. Örnek: This research is science-based. (Bu bilim temelli bir çalışmadır) Örnek: We have scientifically-grounded research to prove our claims. (İddialarımızı kanıtlamak için bilimsel temelli araştırmalarımız var)
5
fall apartne anlama geliyor? Bu yaygın olarak kullanılan bir ifade mi?
Fall apartyaygın olarak kullanılan bir ifadedir! Birkaç anlamı var. Bu, yıkıldığınız anlamına gelir ve aynı zamanda duygusal düzeyde kontrolü kaybettiğiniz, başa çıkma yeteneğinizi kaybettiğiniz anlamına gelir. Bu durumda, duygusal kısım için kullanılır! Örnek: I fell apart when they played the last song at the wedding. = I cried when they played the last song at the wedding. (Düğünde son şarkılarını çaldıklarında ağladım.) Örnek: Jane's gonna fall apart soon. = Jane's gonna have an emotional breakdown soon. (Jane duygusal olarak yıkılmak üzeredir.)
İfadeyi bir testle tamamlayın!
Ve bana güven konusunda çok şey öğretti, bu yüzden bunu yazdı.