Eğilimleri
- 01.Burada countne anlama geliyor? Bu, sayarken ya da başka bir şey derken kastettiğinden farklı değil mi?
countbu durumda matter(önemli) anlamına gelir. Konuşmacının söyledikleri it's the thought that matters [is important].ile aynı. Örnek: Your vote still counts even if you cast an empty ballot. (Boş oy kullansanız bile oyunuz geçerli olacaktır.) Örnek: This is your last shot. Make it count! (Bu senin son şansın, kıymetini bil!)
- 02.Get proofedgünlük hayatta kullanılabilecek bir ifade midir?
Bu get proofed, get proof-read'in kısaltmasıdır, yani bir başkası tarafından yazılmış bir belgeyi okur ve yanlış olmadığından emin olmak için kontrol eder. Bu, Proofed'nin yaygın bir ifadesi değildir ve dilbilgisi açısından doğru değildir. Dilbilgisi açısından doğru ifade proof-read. Örnek: She is proof-reading my essay so I can edit. (Makalemi düzeltebilmem için düzeltiyor.)
- 03.Quirksne anlama geliyor?
Quirks, başkalarının biraz garip ve sıradışı bulabileceği, birinin duruşu, ilginç ve benzersiz tutum ve alışkanlıklarını ifade eder. Örnek: She has some strange quirks. (Biraz tuhaf bir alışkanlığı var.) Örnek: He has this quirk where he touches his ear before he eats his food. (Çocuğun yemekten önce kulaklarına dokunma alışkanlığı vardır.)
- 04.SNSile ilgili olarak kullanabileceğiniz tek edatlar on?
Bir SNSyapmaktan bahsederken, onen sık kullanılan edattır. Edatlara ek olarak, haveen sık kullanılan fiildir. Örnek: I haven't been on Facebook for a long time, so I don't know what people are up to. (Uzun zamandır Facebook'a girmiyorum, bu yüzden insanların ne yaptığını bilmiyorum.) Örnek: Do you have Instagram? Let's follow each other. (Instagram'ınız var mı?
- 05.Zorunludur, neden willkullanılır?
Aslında burada konuşulan will, olacakları herkese resmi olarak duyurmanın bir yolu olarak kullanılıyor. Başka bir deyişle, hem tahmin etme (prediction) hem de olmak üzere olan şey hakkında yönlendirme (instructuon) anlamını içerir. Bu videoda, mahkeme salonundaki en kıdemli kişi olan yargıç içeri giriyor ve hem jüri üyelerinden hem de gözlemcilerden ayağa kalkmaları isteniyor. Örnek: Oh, sorry. I forgot your drink. Sally will go back and get it! (Oops, üzgünüm, içmeyi unuttun, Sally geri dönüp alacak!) Örnek: Keep watching! You will see how the ballet dancers point their toes. (Not! Bir balerin ayak parmaklarını nasıl yaptığını görebilirsiniz.)
- 06.Cramne anlama geliyor? Lütfen bana da örnek bir cümle verin!
Cramburada 'tıka basa doldurmak' anlamına gelen bir fiildir. Başlangıçta, cram, bir şeyi küçük bir alana sığdırma eylemini ifade eder. Örnek: I spend last night cramming for the exam because I didn't study all week. (Bir haftadır ders çalışmadım, bu yüzden dün gece tıka basa doldurdum.)
- 07."hats off" ne anlama geliyor?
Rakibinize şapka çıkarma jesti, saygı gösterdiğiniz anlamına gelir. Bu bağlamda hats off, birini tebrik etmek anlamına gelen bir deyimdir. Örnek: Hats off to Nicole! She won the first place in world junior hockey championship! (Nicole'e tebrikler! Dünya Gençler Hokey Şampiyonası'nda birincilik kazandı!)
- 08.Bu cümlede breakingnasıl işlev görüyor?
Buradaki breakingkelimesi, bir şeyi durdurmak veya kesmek anlamına gelen bir fiildir. Bu durumda, dronların saflarının dağıldığı anlamına geliyor. Örnek: I broke the silence and told a terrible joke. (Sessizliği bozdum ve berbat bir fıkra anlattım.) Örnek: My concentration keeps breaking. (Konsantrasyonum sürekli bozuluyor)
- 09.at handne anlama geliyor?
At handyakın olmak, yükselmek üzere olmak ya da yakın olmak, ulaşılabilir olmak demektir. Örnek: I always have my wallet close at hand in case I need it. (İhtiyaç duymam durumunda cüzdanımı her zaman elimin altında bulundururum) Örnek: Her birthday is at hand, and I haven't gotten her a gift. (Doğum günü neredeyse geldi ve ona henüz bir hediye almadım.)
- 010.thingsderken neyi kastediyoruz?
Buradaki things, uzun vadeli bir perspektiften hava tahminini ifade eder!
Tüm içeriği görün
Buradaki come in, belirli bir rol veya işlev üstlenmek anlamına gelir. Örnek: We'll need a lawyer, and that's when Jack comes in. (Jack bize bir avukata ihtiyaç duyarak geldi) Örnek: You need to be able to write the exam well. That's where extra lessons come in. (Sınavda başarılı olmanız gerekecek ya da ekstra dersler alacaksınız.)
Her üç kelime de çöp anlamına sahip olmaları bakımından aynıdır. Aradaki fark, her kelimenin farklı bir bölgede kullanılmasıdır. Trashve GarbageKuzey Amerika İngilizcesi, rubbishise İngiliz İngilizcesi olarak bulunabilir. Bu nedenle, hangi kelimeleri daha fazla duyacağınız, nerede olduğunuza bağlı olacaktır. Örnek: Can you take the trash out? = Can you take the garbage out? = Can you take the rubbish out? (Çöpü çıkarabilir misin?)
Evet haklısın! From where, from whichve whereile birbirinin yerine kullanılabilir. Yeniden ifade etseniz bile, cümlenin anlamını değiştirmez! Örnek: Her headquarters, from which the teaching's organized, are in Seoul's business district. = Her headquarters, where the teaching's organized, are in Seoul's business district. (Eğitimin düzenlendiği merkezi Seul'ün iş bölgesinde yer almaktadır.)
Workout, sağlığınızı ve vücudunuzu iyileştirmek için egzersiz yapmak anlamına gelir. Örneğin, spor salonunda bir antrenmandan sonra workoutyaptığınızı söyleyebilirsiniz. Hem isim hem de fiildir. Örnek: I had a great workout this morning at the gym. (Bu sabah spor salonunda çok çalıştım.) Örnek: I try to workout for at least an hour every day. (Her gün en az 1 saat egzersiz yapın)
Everher zaman, her zaman, her zaman anlamına gelen bir zarftır (olumsuz cümle). Bir fiil gibi, fiili değiştiren veya açıklayan bir bağlaçtır. Olumsuz ifadelerde de kullanılabilir, ancak bu gibi durumlarda neverkullanmak genellikle daha yaygındır. Örnek: I won't ever eat meat again, I'm turning vegan. (Bir daha asla et yemeyeceğim, çünkü veganım) Yes I have not ever eaten fish in my life. -> I have never eaten fish in my life. (Hiç balık yemedim.)